1950'lerin sonlarında, 13 yaş ve üstü kızların topuklu ayakkabılara alışması için bir eğitim aracı olan kedi topuklular (kitten heel) artık başlı başına popüler bir tercih…
Özellikle Fransa'nın en uzun süre tahtta kalan kralı XIV. Louis ve saray mensuplarının tercih ettiği topuklu ayakkabılar, bugünkülere göre çok daha hantal formda olsalar da hem erkek hem de kadınlar için bir statü ve zenginlik temsiliydi. Yaygın inanışa göre, Güneş Kral olarak anılan XIV. Louis, 162 cm boyunda idi ve ekstra yükseklik için bugünkü topuklu ayakkabılara göre nispeten daha kısa olan bu ayakkabıları giymeyi severdi ve elbette tebaası onu takip etti.
Kedi topuklularla bağlantılı bir başka isim de Fransız ayakkabı tasarımcısı Roger Vivier. Vivier, 1954'te stiletto olarak anılan yüksek topuklu ayakkabıları piyasaya sundu. Ancak stiletto topuklu ayakkabılar cinselliği sergilemenin bariz bir unsuru olarak görüldüğünden, birçok kadın ve genç kız, bu tür moda söylemlerini bastırmaya çalışan ortamlarda onları kullanacak cesarete veya maddi imkana sahip değildi. Bu yüzden tasarımcı, genç kızlar için ayrıca konik ve kalın bir topuk yarattı. Böylece kedi topuklular, 13 yaş ve üstü kızlar arasında yüksek stiletto'ların sebep olduğu huzursuz yürüyüşe alışmak için tercih edilen “eğitim ayakkabıları” haline geldi ve popüler kültüre yayıldı. Bu ayakkabılar 4 ila 4,5 cm uzunluğundaki kısa topukları ile karakterize edildi.
Bu genç kızlar yaş aldıkça, 1960'ların başında modası geçmeye başlayan yüksek stiletto modellerini görmezden gelerek, kendilerini aynı anda rahat, pratik, şık ve feminen kedi topuklu ayakkabılar içinde daha sık bulmaya başladılar.
İyi bir pazarlama kampanyası ve eğlence endüstrisindeki varlıkları ile (aktris Audrey Hepburn, özellikle 1954'te ödüllü “Sabrina” filmindeki performansı sırasında bu ayakkabı tasarımını büyük ölçüde popülerleştirdi) kedi topuklular, kısa sürede hem genç kızlar hem de kadınlar arasında popüler oldu.
Yavru kedi topuklu ayakkabılar, 1970'lerde stiletto’ların ve platformların arka koltuğuna oturdu, 1980'lerin sonlarında yeniden canlanma yaşadı ve 1990'larda kedi topukluları podyumlara tam anmalıyla hakim oldu. Miuccia Prada kült bir kedi topuklu mule yarattı, Gucci altın rengi arkası açık topuklu ayakkabılar geliştirdi, Hermès onları deri tehlikeli çizmelerine ekledi ve Manolo Blahnik hemen hemen her şeye bir yavru kedi topuğu yerleştirdi.
Stiletto topukluların bugün sahip olduğu sarsılmaz popülarite nedeniyle asla liste başı olamasalar da kedi topuklu ayakkabılar dönüp dolaşıp dikkatlerini üzerlerine çekmeyi biliyorlar. Tıpkı bu sene gibi! Evet, kendileri ile yine yeniden sık sık karşılaşacağız, hatta belki karşılaşmakla yetinmeyip yola beraber devam etmek isteyenleriniz olabilir…