Her günü birlikte geçirdiğimiz ayakkabılar hakkında hala bilmediğimiz ne çok şey var!
Ayakkabılara özel bir ilginiz olsun olmasın, gündelik yaşantımızın en önemli öğelerinden biri olduklarını ve hayatımızı kolaylaştırdıklarını inkar edemezsiniz. Hareket etmeyi kolaylaştırmak ve bunu yaparken ayakları korumak amacıyla ortaya çıkan ayakkabılar, bugün stil, bireysellik, sosyal sınıf ve cinsiyet farklılıklarını da gösteren bir araç. Üstelik iyi bir çift ayakkabı sadece çekiciliğinizi arttırmakla kalmaz, aynı zamanda mükemmel görünümü yaratmanıza ve moda aksesuarlarına olan tutkunuzu tatmin etmenize de yardımcı olur. Peki onlar hakkında hala duymadığınız tuhaf gerçekler olduğunu biliyor musunuz? İşte en ilginç olanlardan bazıları:
1. Statü göstergesi
Eski Mısır'da köleler ayakkabı giymezdi, en iyi ihtimalle palmiye yapraklarından yapılmış sandaletler giyiyorlardı. Halk ise papirüsten yapılmış sandaletler giyerdi. Daha yüksek statüdekilerin sivri sandalet giymelerine izin verildi. Kırmızı ve sarı renkler yalnızca toplumun üst düzeylerindeki insanlar içindi. Birinin ayakkabılarına bakarak toplumun hangi statüsüne ait olduğu net bir şekilde anlaşılabiliyordu.
2. İki sol ayak
1818 yılına kadar ayakkabılar tek kalıpta üretiliyordu, sağ ve sol ayak ayrımı
yoktu. Sağ ve sol teklerin ayrı üretildiği ilk çift, Philadelphia'da yapıldı.
3. Tahta ayakkabılar
Hollanda'nın çoğunlukla deniz seviyesinin altında olması nedeniyle, pek çok bataklık alan bunuluyordu. Hollandalılar, deri ayakkabıların ıslanıp kolayca bozulabileceğini keşfettiler ve bu yüzden giymek için tahta takunyalar tasarladılar. Bu ayakkabılara klompen deniyordu. İşin ilginç tarafı, bugün bu ayakkabıları giymek hala popüler bir gelenek.
4. Ayakkabı müzesi
Kuzey Amerika'daki tek ayakkabı müzesi Toronto, Ontario'da bulunmaktadır. Bu müze, 4.500 yıldan fazla bir zamana yayılan ayakkabı modellerini bir araya getirerek sergiliyor.
5. Ayakkabısının üzerinden düşüp ölenler var
16. yüzyılda Aristokrat kadınlar son derece yüksek topuklu ayakkabılar giymeye başladılar. Bu ayakkabılardan bazılarının topukları o kadar yüksekti ki, kadınların etrafında yürümelerine yardımcı olacak hizmetçilere ihtiyaçları vardı.
6. Hangi ayakkabının giyileceğine hükümdarlar karar verirdi
Eskiden hükümdarlar giyilecek ve giyilmeyecek ayakkabı türlerini de dikte ederdi. İngiltere'de VIII. Henry geniş bağcıklı ayakkabıları popüler hale getirdi ve ayakkabıların 6 inç genişliğinde olması için bir yasa çıkardı. Bunun nedeni, gut hastası olan insanların ayaklarını örtmekti.
Güneşin Kralı olarak da bilinen Louis XIV ise kendi kısa boyu yüzünden yüksek topuklu ayakkabıları erkekler için popüler ve zorunlu hale getirmişti.
7. Düğün ayakkabıları
·Macaristan'da damat geline düğün ayakkabısından kadeh kaldırır.
·Çin'de gelinin ayakkabılarından biri çatıdan atılır. Çifte iyi şans getireceğine inanılan bu gelenek için ayakkabı rengi ise kırmızı olmalıdır.
·Orta Çağ'da baba ve müstakbel damat kundura töreni yapardı. Baba damadına kızı üzerinde yetki verir ve gelin, artık damadın mülkiyetinde olduğunu göstermek için tören ayakkabısını giyerdi.
8. Uzay boşluğundaki botlar
“İnsan için küçük, insanlık için dev bir adım” cümlesini, aya ayak basan ilk insan olan Neil Armstrong söylemiştir. Ancak ilk adımlarını atarken giydiği botlar şimdi uzayda bir yerlerde yüzüyor çünkü onları kirlenme korkusuyla dünyaya dönmeden önce çıkarıp orada bıraktı.
9. Gelmiş geçmiş en pahalı ayakkabı
Dünyanın en pahalı ayakkabı çifti, 660.000 Amerikan dolarına satıldı. Bunlar, Judy Garland'ın Oz Büyücüsü'nde giydiği yakut terliklerdi ve 2 Haziran 2000'de bir müzayedede satıldılar.
10. Akıl almaz pazarlama stratejisi
N. W. Ayer & Son'un reklam ajansı olan Henry Nelson McKinney, "spor ayakkabı" terimini bulan adamdı. Bu, yeni icat edilen kauçuk tabanlı ayakkabılar için harika bir pazarlama fikriydi.
İlk spor ayakkabılar Ked'di ve 1917'de icat edildi. Spor ayakkabılar, daha sonra 1923'te bir Alman'ın bir spor ayakkabı modeli tasarlayarak ona kendi adını vermesiyle uluslararası üne kavuştu. Bu ayakkabılar, adını Adi Dassler'den alan Adidas’tı. Adidas, 1936 Olimpiyatları sırasında Jessie Owens'ın Adidas giyerken kazandığı 4 altın madalya sayesinde global bir ün kazanarak, dünyanın en çok satan markalarından biri oldu.